Yemek
fotoğrafçılığı still life kategorisidir, yani duran obje çekimidir. Görselleşen
dünyamızla birlikte lezzet hissini bir kareye sığdırmak çok önemlidir. Bu
yazımızda yemek fotoğrafçılığının en önemli kurallarından ve kullanılan birkaç
küçük fotoğraf hilesinden bahsedeceğiz.
Yemek
Fotoğrafçılığının 3 Altın Kuralı
1)
Fotoğraflarınızı gün ışığında çekin
Yemek yemek
için kapalı bir mekana gittiniz ve yemeğinizin fotoğrafını çekmek istiyorsunuz
ancak çok karanlık fotoğraflar elde ediyorsunuz. Yeteri kadar ışık ve parlaklık
yok. Bunun için en yakın camı bulup fotoğrafınızı gün ışığında çekmeyi deneyin.
2) Işığı
arkadan ya da yandan alın
Yeterli ışık
miktarını ayarladıktan sonra ışığın konumlandırılması gerek ve bunun için de
ışığı ya çekmek istediğiniz yemeğin arka tarafına ya da yan tarafına
konumlandırın.
3) Işığı
kesin ya da yansıtın
Işığımızı
elde ettikten sonra bir de onu kontrol etmesi var. Eğer çok sert bir ışık varsa
kesmeniz, azaltmanız gerek ve bunun için beyaz bir perde kullanabilirsiniz.
Artık ışık alan taraf daha canlı ve güzel duruyor ancak ışığın düşmediği yer
karanlık bir şekilde gözüküyorsa. Yansıtıcı bir eşya kullanmak gerek ve bunun için
beyaz bir peçete, gömlek, tabak vb. yansıtıcı olarak kullanacağımız eşyayı
ışığın tersi konuma yerleştirirsek artık istediğimiz fotoğrafı elde edebiliriz.
Mis gibi
gözüken cızbız köfte.
O gittiğimiz
fast food dükkanlarında gördüğümüz fotoğraflardaki hamburgerler hiçbir zaman
sipariş ettiğimizle aynı olmamış, her zaman daha albenili görünmüştür. Bunun
sebebi işte bu ufak hilelerimizde saklı. Örneğin o etin üstündeki ızgara izlerinin
kattığı güzellik yemeği bambaşka bir boyuta taşıyor. Bunu bir rezistans yardımıyla
kolayca sağlayabiliyoruz. Rezistansın verdiği sıcaklık ile etlerimizin üzerine
istediğimiz yönde çizgiler oluşturarak bu etkiyi kolayca sağlayabiliyoruz.
Buz gibi bir
kola.
Kolanızı
bardağa koydunuz ve onun o ferah görüntüsünü çekmek istiyorsunuz ancak siz fotoğrafını
çekene kadar kolanızın asiti kaçtı. Bardağınızda ne soğuk gözüken bir yer var ne
de kolanızın köpükleri. Bunun için bardağınızın etrafına çok hafif mat sprey
sıkıyoruz ve kısa süreliğine kurumaya bırakıyoruz. Artık bardağınız
buzdolabından çıkarmışsınız gibi görünüyor ancak bir şeyler daha eksik. Su
damlacıkları! Bunun için ufak bir spreyle gliserin püskürtmemiz yetiyor. Tamam
gibi gözükse de o kolamızın köpükleri eksik. Biraz tuz ile de bunu kolayca
halledebiliyoruz ancak bu işlemi çok fazla gerçekleştiremeyeceğiniz için acele
etseniz iyi olur.
Buharları
hala tüten sıcacık bir yemek mi?
Yemeklerimiz
çok çabuk soğuyup o buharını kaybediyor ve fotoğraf karelerimizde buhar
göremiyoruz. Nasıl buharı tüten yemekleri fotoğraflayabiliriz? Evet en çok
merak edilen sorulardan biri de bu. Bunun için de bir pamuk yeter. Pamuğa su
çektirip tekrar ısıttığınızda tütmeye başlıyor. Önce pamuklarımızı bir güzel
ıslatıyoruz ve suyu emdiriyoruz. Ardından bir ila bir buçuk dakika kadar
mikrodalgaya atıyoruz ve çıkarttığımızda tütmeye başlamış pamuklarımız oluyor.
Geriye kalan tek şey ise bunu yemeğimizin içine bir güzel gizlemek. Ve ardından
püfür püfür fotoğraflar çekebilirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder